Jeotermal Enerji

JEOTERMAL ENERJİ

Ülkemizde jeotermal kaynaklar, doğal mineralli sular ve jeotermal kökenli gazlar 5686 sayılı “Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu” kapsamında bulunmaktadır.
Kanun kapsamında Arama ve İşletme ruhsatları ile hak sahibi olunmakta ve çalışma yapılabilmektedir.
Ruhsat başvuruları belirlenen formatlarda hazırlanan belgeler ile Büyükşehir olan il sınırları içerisindeki alanlar için Valilikler bünyesindeki Ruhsat ve Denetim Müdürlükleri’ne, diğer illerde İl Özel İdaresi’ne yapılmaktadır.
Ruhsatlar alan bazında her bir ruhsat için 5000 hektara kadar verilmektedir.
Yasa gereğince ruhsat alınmadan herhangi bir etüt-arama çalışması yapılamamaktadır.
İlbank A.Ş., jeotermal kaynak ve doğal mineralli suların etkin ve verimli kullanılması amacıyla, Ortak İdarelerimize jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sularla ilgili etüt, proje, yapım konularında her türlü mühendislik, müşavirlik ve finans desteği vermektedir.
Bankamızca, ortak idarelerin istekte bulunmaları halinde;

  • Jeotermal Kaynak ve Doğal Mineralli Su etüdü,
  • Kuyu projelendirmesi,
  • Kuyu açımı,
  • Kuyularda test ve ölçüm çalışması yapılması,
  • Kuyu ve jeotermal rezervuara yönelik üretim-reenjeksiyon değerlendirmesi,
  • Mevcut sistem ve kuyuların iyileştirilmesi, geliştirilmesi, izlenmesi
  • Fizibilite çalışmaları yapılmakta,
  • Finansman desteği sağlanmaktadır.

Ayrıca ülkemizde henüz yaygın bir kullanımı olmayan ancak dünyada jeotermal enerji kullanımının yarısını oluşturan “Sığ Jeotermal Kaynak” olarak tanımlanan “Yer Kaynaklı Isı Pompası” ve “Su Kaynaklı Isı Pompası” ile ilgili etüt, fizibilite, proje ve yapım konularında da çalışmalar yapılmakta, finans ve teknik destek sağlanmaktadır. 

Jeotermal Enerji Nedir?
Jeotermal enerji bir ısı enerjisidir. Bu ısı enerjisi yeraltından su, buhar ve gazlar ile yeryüzüne taşınmaktadır.
Su, buhar ve gazlar üzerlerinde yüklü bulunan ısı enerjisini kaybetmeden uzun süre bekletilemezler ve yüksek miktarlarda depolanamazlar.
En önemlisi de jeotermal enerji yüklü su, buhar ve gazlar uzak mesafelere taşınamazlar.
Diğer enerji türlerinde olduğu gibi,  başka sahalardan, rezervuarlardan üretilen su, buhar ve gazları taşıyarak ve depolayarak istediğiniz büyüklükte bir kullanım seçeneğiniz yoktur.
Bu özelliklerinden dolayı da jeotermal enerjiden yerinde ve sahadan, rezervuardan üretilebildiği kadar yararlanılabilmektedir.

Bir jeotermal kaynağa dayalı yatırım için; jeotermal sahada, rezervuarda ve kuyularda, ne kadar enerji olduğunun, ne kadar enerji üretilebileceğinin, ne kadar su, buhar ve gaz üretilebileceğinin, kuyuların üretilebilirliğinin, sıcaklık, basınç, fiziksel-kimyasal içerik değerlerinin ne olduğunun, bilinmesi gerekmektedir.
Esas amaç, YENİLENEBİLİR ve SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM DEĞERLERİ BELİRLEMEKTİR
Sürdürülebilirlik, kurulu kapasiteyi tesisin amorti süresinde ekonomik olarak üretimde tutma yetisi;
Yenilenebilirlik ise bu kapasiteyi kaynağı tüketmeden sonsuza kadar sürdürebilmek olarak tanımlanır.
Evrensel bir ilke olarak “Sürdürülebilirlik”, jeotermal kaynakların işletilmesinde “Yenilenebilirlik” özelliğinin “Sürdürülebilir” olmasını gerektiriyor ve kaynağın değil, onu işletenlerin davranışını tanımlayan bir terimdir.

Jeotermal Enerjide Genel Durum
Enerji; üretim ve kullanımı zorunlu olan bir girdi ve ekonomik ve sosyal kalkınmanın temel taşlarından en önemlisidir.
Kişi başına üretilen-tüketilen enerji miktarı toplumların gelişmişlik seviyesinin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.
Hızla gelişen teknoloji ve sanayi ile nüfus artışı konvansiyonel enerji kaynaklarına olan talebi de arttırmıştır.
200 yıl içinde fosil yakıt yataklarının tükeneceği ifade edilmektedir.
Ülkeler gelecekteki enerji ihtiyaç ve projeksiyonlarına göre hammadde temin ve teknoloji geliştirme yollarını araştırmakta ve şimdiden gerekli tedbirleri bir program içinde gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Jeotermal enerji, rüzgar, güneş, dalga gibi yeni ve yenilenebilir alternatif enerji kaynaklarına veya bunlardan birine sahip olan ülkeler bu enerji kaynaklarından olabildiğince yararlanmaya çalışmaktadır.
Konvansiyonel enerji hammaddelerinin enerji üretiminde çevre kirliliği (hava-su-toprak) ve atmosferde sera etkisi yaratması da (CO2 nedeni ile) ayrı ve önemli bir sorun olarak gündemde yer almaktadır.
Ülkemiz 24.05.2004 tarihinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne, 26 Ağustos 2009 tarihinde ise bu sözleşme kapsamındaki KYOTO PROTOKOLÜ’ ne resmen taraf olmuştur.
Çevre kirliliği ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasında önemli bir enerji kaynağı olarak jeotermal enerji, entegre kullanımları da düşünüldüğünde yüksek bir katma değer sağlayıcı özellik göstermektedir. Yerli, yenilenebilir ve ucuz olması en önemli avantajı olarak görülmektedir. Ayrıca çevre kirliliği ve sera gazı emisyonu çok düşük düzeyde olduğundan konvansiyonel enerji kaynaklarının kullanımında ortaya çıkan ilave “Ulusal Maliyet” faktörü de jeotermal enerjide bulunmamaktadır.

Dünyada Jeotermal Enerji

Dünyada 78 ülkede jeotermal enerjinin doğrudan kullanımı yapılmaktadır.
Toplam jeotermal enerji kullanımı 438.000 TJ/yıl – 121.700 GWh/yıl düzeyindedir (2010 yılı Dünya Jeotermal Kongresi dünya sunumu).
Jeotermal enerjinin kullanımı ile yıllık olarak 46 milyon ton petrol karşılığı enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Ayrıca 46 milyon ton Karbon ve 148 milyon ton Karbondioksit’in atmosfere salınımı engellenmektedir.
Dünyada jeotermal enerjinin doğrudan kullanım alanlarına göre kurulu kapasite dağılımı;
% 49.0 Yer Kaynaklı Isı Pompası,
% 25.0 Termal Banyo ve Havuzlar,
% 14.5 Alan Isıtması
%   5.3 Sera ve Açık Alan Isıtması,
%   2.7 Endüstriyel İşlem Isıtması,
%   2.6 Tarımsal Havuz,
%   0.4 Tarımsal Kurutma,
%   0.5 Kar Eritme ve Soğutma şeklindedir.
Jeotermal (yer kaynaklı) ısı pompası, kurulu kapasitede % 49, enerji kullanımında % 69 oranları ile en büyük pay sahibi durumundadır.
Termal Banyo ve Havuz kullanımı, 6.690 MWt kurulu kapasite ve 109.000 TJ yıllık enerji kullanımı ile toplama göre % 24 pay sahibidir.
Bu alanda raporlanmış en büyük kullanımlar Çin, Japonya, Türkiye, Brezilya ve Meksika’dadır.
Alan ısıtması, 5.390 MWt toplam kurulu kapasitesi, 62.980 TJ/yıl yıllık enerji kullanımı ile toplam jeotermal enerjide % 14.5 pay sahibidir.
Jeotermal Bölgesel Isıtma Sistemi yıllık enerji kullanımında İzlanda, Çin ve Türkiye en büyük pay sahibi ülkelerdir.

Türkiye’de Jeotermal Enerji

2010 yılı verilerine göre Türkiye’de ekonomik olarak kullanılabilecek 20 ila 242 oC sıcaklılarda 186 adet jeotermal saha ve 1500 ün üzerinde sıcak ve mineralli su kaynağı bulunmaktadır.

       

Bu saha ve kaynaklar esas olarak büyük grabenlerde (Büyük Menderes, Gediz, Dikili-Bergama, Küçük Menderes, Edremit), Kuzey Anadolu Fay Zonu boyunca ve Orta ve Doğu Anadolu’da bulunan volkanik bölgelerde yer almaktadır.
Mevcut kuyular ve doğal çıkışlar ile araştırma çalışmaları verilerine göre hesaplanan jeotermal potansiyel 31.500 MWt (megawatttermal) dir.
Türkiye 2.084 MWt kurulu kapasitesi ile 50.600 MWT olan dünya toplamında yaklaşık % 4 oranla ABD, Çin, İsveç, Norveç, Almanya ve Japonya’dan sonra 6. büyük ülke konumundadır.
Yıllık jeotermal enerji kullanımında ise Çin, ABD ve İsveç’ten sonra 4. büyük ülkedir.
2010 yılı verilerine göre Türkiye’de jeotermal enerji ile ısıtılan konut sayısı 200.000 i geçmiştir.
Kullanım alanlarına göre dağılım;
219 MWt – 2.417 TJ/yıl Özel Alan Isıtması,
792 MWt – 7.386 TJ/yıl Bölgesel Isıtma,
483 MWt – 9.138 TJ/yıl Sera Isıtması,
552 MWt – 17.408 TJ/yıl Termal Banyo ve Havuz,
38 MWt – 536 TJ/yıl Jeotermal Isı Pompası,
şeklinde olmak üzere ülke toplamı 2.084 MWT – 36.885 TeraJul/yıl dır. 

İlbank A.Ş. Jeotermal Çalışmaları

2002 yılında başlayan çalışmalar kapsamında 200 e yakın sahada etüt çalışması yapılmış, bu sahalarda 58 adet jeotermal kuyu açımı gerçekleştirilmiştir. Bu kuyular ve daha önceden açılmış olan kuyularla beraber toplam 125 adet jeotermal kuyuda test-ölçüm çalışmaları yapılmış ve bu kuyular ile jeotermal sahalara ait değerlendirme raporları hazırlanmıştır.

Jeotermal Kuyularda Test ve Ölçüm;
Enerji, sıcaklık, debi değerleri ve akışkanların fiziksel-kimyasal özellikleri ile yenilenebilir ve sürdürülebilir üretim değerleri belirlemek amacıyla yapılmaktadır.
Test ve ölçümler, her yeni kuyu açılışında, işletilebilirlik, yapılabilirlik değerlendirmeleri öncesinde ve işletme süresince izleme ve gözleme amacıyla yapılmaktadır.
Bir jeotermal sahadan üretilecek jeotermal akışkana dayalı olarak yapılacak kaynak işletmesinde bilinmesi gereken temel özellikler; sıcaklık, basınç ve akışkan miktarıdır.
Sıcaklık ve Akışkan Miktarı esas olarak işletmenin çeşidini ve büyüklüğünü belirler. Basınç ise işletmenin ekonomikliğini belirleyen temel özelliktir.
Yatırım hesaplarını yapabilmek için de;

  • Her kuyunun en yüksek üretim debisi
  • Günlük üretim miktarı
  • Yıllık üretim miktarı
  • Sıcaklık
  • Basınç değerleri bilinmelidir.