Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve İlbank Yönetim Kurulu Başkan Vekili Refik Tuzcuoğlu, "Türkiye Geleceğini Yeniden Tasarlıyor" ana temasıyla gerçekleştirilen "Forum İstanbul 2017"deki "Gelecekte Yaşam ve Fırsatlar" oturumunun açılışına katıldı.
Açılıştaki konuşmasında, 21. yüzyılda değişim ve teknolojinin iki anahtar kelime olduğunu belirterek, sanayi devrimi ile birlikte artan teknolojik gelişmelerin sosyal, iktisadi ve siyasi hayatta değişikliklere neden olduğunu söyledi.
Değişimlerin en çok şehirlerde ses bulduğunu, teknoloji ve değişim rüzgârından en çok şehirlerin etkilendiğini belirten Tuzcuoğlu, şunları kaydetti:
"Sanayi devrimi kırdan kente göçü ve şehirleşmeyi derinden tetikledi. Sanayileşme ile birlikte gelen teknoloji, kâinattaki tabiata tek müdahale edebilecek insana, makineler, teknolojiler, imkanlar armağan etti. Bugün Türkiye'de yaklaşık yüzde 74'lerde şehirleşme oranında bulunuyoruz. Birinci ve ikinci kalkınma planlarına bakıldığında Türkiye'de sanayi toplumu oluşturmak adına şehirleşme teşvik edildi ama daha sonra belli oranda tutulması öngörüldü ancak bu çok fazla mümkün olmadı. 2020'li yıllarda Türkiye'de şehirleşme oranının toplam nüfusun yaklaşık yüzde 81'ine ulaşacağını, hatta daha önceki tarihlerde bu rakamlara ulaşılabileceğine dair öngörüler var. Biz şehircilik konusunda yüzyıl öncesine kadar çok iyi noktadayız. Şehircilik vizyonu, insan kalitesi olarak artık dünyanın çok gerisinde değiliz."
Türkiye'nin şehirleşme alanında geleceğinin parlak olduğunu dile getiren Tuzcuoğlu, şehircilikle ilgili geçmişten gelen bazı problemli alanlar bulunduğunu, bu alanların tamir edilmesi gerektiğini söyledi. Planlama anlayışının geç gelişmesi, teknik ve ekonomik imkansızlıklar gibi durumların geçmişte yanlış işlerin ortaya çıkmasında etkili olduğunu anlatan Tuzcuoğlu, gelinen noktada problemlerin çözülmesi adına çalıştıklarını vurguladı.
Refik Tuzcuoğlu, bu kapsamda yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarına değinerek, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'de toplamda yaklaşık 7 milyon yapı stoğunun yenilenmesi gerekiyor. İstanbul için bu rakam yaklaşık 2 milyon adet civarında. Türkiye'de depremle ilgili bir gerçek var. Bu gerçekle, hazırlanmadığımız takdirde yüzleşebiliriz. Dolayısıyla bu hazırlığı mutlaka yürütmek ve sürdürmek durumundayız. Kentsel dönüşüm çalışmalarına ivme kazandırmamız, bu çalışmalara yeni finans kaynakları bulmamız, belediyelerimizi bu anlamda teşvik etmemiz gerekiyor. Biz Bakanlık olarak bu kapsamda çok güzel çalışmalar içindeyiz."
Kentsel dönüşümü hızlandırmak için Bakanlık çalışmaları hakkında yaptıkları çalışmalar ile ilgili katılımcılara bilgi veren Tuzcuoğlu, bu çalışmaların gayrimenkul ve inşaat sektörüne de hareket getireceğini söyledi.
Tuzcuoğlu, çalışmalar çerçevesinde teşvik edilmesi gereken alanları ve mevzuatla ilgili sıkıntıları belirleyerek bu alanda sıkıntıları gidermek istediklerini belirterek, "Müdahaleler çevreci yaklaşımlarla beslenmeli. Tahrip eden değil, tamir eden bir misyon üstlenmeliyiz, imha eden değil ihya eden bir anlayışla şehirleşmemizi sürdürmeliyiz." diye konuştu.
Akıllı şehirler, yeşil şehirler gibi konseptlerden de bahseden Tuzcuoğlu, kimlikli şehirler çalışması kapsamında üniversiteler ile iş birliği yaptıklarını, Bakanlık olarak bu anlamda kimlikli şehirler ortaya koymak için yapılan eleştirileri de dikkate alarak önemli çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.
Tuzcuoğlu akıllı kentlerle enerjiden yüzde 30, zamandan yüzde 20 tasarruf sağlandığına işaret ederek, "Artık şehircilikle ilgili yeni bir vizyon ortaya çıktı, çıkıyor. Bu vizyon doğrultusunda biz geleceğin şehirlerini, sürdürülebilir, yeşil, çevreci ve kimlikli şehirleri inşa ve ihya etme noktasında çok önemli mesafeler alacağız." ifadesini kullandı.